Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi, Antalya İş Kadınları Derneği (ANTİKAD) ve Batı Akdeniz Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) işbirliğiyle Antalya’da yürütülecek. Projenin tanıtım toplantısı 27 Nisan 2017 Perşembe günü, Antalya Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmalarını Batı Akdeniz Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Ali Eroğlu, "Tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de kadına yönelik şiddet bir sorundur. Bunu nasıl yöneteceğimiz önemlidir. Bu sorun, bölgeye gelir durumuna ve eğitim seviyesine göre farklılaşmakla birlikte muhakkak bir şekilde bir yöntem ile kadınlarımızın bu tür konulara maruz kaldığını biliyoruz. Biz iş dünyası olarak bu konuyu iki açıdan ele alıyoruz. Birinci boyutu bunun bir kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesi ikincisi ise şirketlerimizin verimliliği. Neticede şirketlerimizde çalışan insanların mutluluğu verimliliği bizim işlerimizin olumlu veya olumsuz etkilenmesine sebep oluyor. İş dünyasındaki verimliliği arttırabilmek için kadınlara yönelik şiddetin yönetilebiliyor olması gerekiyor dedi. Bizim içinde bulunduğumuz konfederasyon TÜRKONFED, 26 kalkınma ajansı içerisinde 23’ünü tamamlamış Federasyon yapılanması ile, Türkiye’yi kapsayan bir örgütlenmeden bahsediyoruz. Burada bizim en önemli özelliklerimizden bir tanesi yapının tarafsız ve bağımsız olmasıdır. Taraf olduğumuz tek şey vardır. İş dünyası ve Kadın konuları gündeme geldiğinde taraf bir şekilde hareket ediyoruz. Konfederasyonumuzda kadın grubumuz İş dünyasındaki kadına yönelik bir takım projeler gerçekleştiriyorlar" dedi.

Antalya İş Kadınları Derneği Başkanı Leman Sedef Tuna, "Toplumsal cinsiyet eşitliği her şeyden önce bir insan hakları meselesidir. Aynı zamanda, kalkınmanın ana faktörlerinden biridir. Kadına yönelik şiddet “kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal yönden cinsiyete dayanan bir eylem olarak tanımlanmaktadır. Hangi yasayı getirir isek getirelim ailede ve toplumda bu yetiştirilme sorunları aşılmadan, temel eğitimde, hatta ana sınıfında bu yönde eğitim metotlarıyla dersler verilmeden, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmak mümkün değildir. Tüm bu gelişmelere baktığımızda, ülkemizin sosyal ve ekonomik yönden kalkınması için, iş hayatında kadın sayısının artması gerekmektedir. Kadınları daha üst seviyelerde görebilmemiz için ise iş dünyasına sorumluluklar düşmektedir. Bizler Antalya İş Kadınları Derneği olarak, bağlı olduğumuz üst kuruluşumuz BAKSİFED ve TÜRKONFED ile birlikte Antalya ve bölgesindeki firmalara “İş Dünyası Aile içi Şiddete Karşı Projesini “ yaygınlaştırmak istiyoruz. Amacımız, hem şirketlerin çalışanları ile yakın ilişkiler kurarak ve destek mekanizmaları oluşturarak iş verimliliğini arttırmak aynı zamanda da toplumsal bir soruna çözüm bulmak" dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Melsa Ararat ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan yaptılar. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’ndan Sevda Alkan proje ile ilgili bilgi verdi. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat “Kadınların maruz kaldıkları sistematik baskı ve şiddet kadınlar çalışma hayatına katıldıkça daha görünür hale geldi, bir özel yaşam meselesi olmaktan çıktı ve toplumsal bir mesele oldu. Şirketler pragmatik yaklaşımları, örgütleme yetkinlikleri ve kapasiteleriyle tüm toplumsal sorunlarda olduğu gibi bu sorunun da çözümünde önemli bir rol oynama potansiyeline sahip. Şirketler kadın çalışanlarının sağlığını ve onurunu gözetirken sadece çalışma etkinliğini ve iş performansını artırmakla kalmıyorlar, içinde faaliyet gösterdikleri toplumun sağlığını, onurunu gözetiyor, çalışma barışına katkıda bulunuyor ve ülkemizin ekonomik ve toplumsal refahına katkıda bulunuyorlar. TÜRKONFED, TÜSİAD gibi iş örgütlerinin toplumsal sorunlara sahip çıkması ve İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı projesine katılmak üzere üye şirketleri harekete geçirmesini çok kıymetli buluyoruz. Bu üst örgütlerin yanında her ilimizde artık bir iş kadınları örgütünün de projeye sarıldığını görmek bizi ayrıca memnun ediyor.” dedi.

Aile içi şiddetin her zaman gündemin ilk sıralarında yer alan bir sorun olduğunun altını çizen Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, “Bu sorunu belirli bir kesimin sorunu gibi görmeyi bırakmalı; şiddetin tüm gelir seviyesinden kadınlar için toplumsal hayatta ve iş hayatında eşit şartlarda var olabilmelerinin önünde bir engel olduğunun farkında olmalıyız. Şiddetin önlenmesi, toplumun böyle bir sorunun varlığını kabul etmesi ve farkında olmasıyla başlar. Aile içi şiddete karşı kamu ve sivil toplumun yanında özel sektörün de işbirliği ve politikalar geliştirmesi çok önemli. İşte tam da bu nedenlerle, Sabancı Vakfı olarak “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi”ni destekliyoruz. Projenin hızla büyümesi ve diğer illerde de uygulanmaya başlaması hepimiz için gurur kaynağı. Antalya’da iş dünyasının aile içi şiddete karşı harekete geçmesini çok önemsiyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Cinsiyet Çalışmaları Koordinatörü Meltem Ağduk’un yönetimindeki İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi Uygulamaları başlıklı panele geçildi. Panelde; Aygaz Kurumsal İletişim Müdürü Rişe Özkan, Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi Direktörü Arzu Bolgül,Havaş Yönetim Sistemleri Müdürü Başak Helen Taşkan ve Havaş Antalya İstasyon Müdürü Aylin Tavan kendi kurumlarındaki uygulamaları aktardılar. Meltem Ağduk konuşmasında “Erkek egemen sistemin baskın olmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan ayrımcılık, iş dünyasında da kendini göstermektedir. Kadınlara yönelik önyargılar onların iş yaşamına girmelerini, girdiklerinde de kararlara katılmalarını, ilerlemelerini ve yükselmelerini engellemektedir. Bu süreçte kadınların önündeki en ciddi engellerden biri ayrımcılık diğeri de şiddettir. Ayrımcılık ve şiddet kadınların çalışma hayatlarını da derinden etkilemektedir. Bu nedenle özel sektörün kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetle mücadelede hayati bir rol oynadığının altını çizmek gerekmektedir. Kadınlar olmadan kalkınmanın sağlanamayacağı bilinci ile hareket eden Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, her alanda olduğu gibi kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi içinde özel sektöre destek vermektedir” dedi. Aygaz Kurumsal İletişim Müdürü Rişe Özkan “Biz nüfusun yarısını oluşturan kadınların erkeklerle eşit hak, özgürlük ve fırsatlara sahip olmadıkça, toplumsal bir kalkınmanı mümkün olmadığını düşünüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki en büyük engel ise kadına yönelik şiddet. Çünkü kadının kendini güvende hissetmediği bir ortamda potansiyelini gerçekleştirmesi mümkün değil. Toplumdaki bu eşitsizliğin aşılmasına katkıda bulunmak için Aygaz olarak iş yerimizden başladık. Bir yandan tüm çalışanlarımız bu konuda bilinçlendirirken, diğer yandan şiddet gören kadınların bu durumu fark etmelerine ve gerekli adımları atmalarına olanak sağlayacak destek mekanizmalarını işletiyoruz. İş dünyasının bu konuyu ele alması çok önemli. Ortak çalışmalarımızın sonuç vereceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu. Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi Direktörü Arzu Bolgül, Sabancı Üniversitesi için sadece politika belgesi hazırlamanın yeterli olmadığını bu politika belgesi için bir de yönerge hazırladıklarını belirtti. Arzu Bolgül, politika ve uygulamalarının öğrencileri de kapsadığını sözlerine ekledi. Çarpan etkisini artırmak için taşeron firmaların da politika oluşturmalarını istediklerini belirtti. Bolgül, bu politikanın diğer üniversitelerde de yaygınlaşması için çalışmaları olduğunu belirtti. Havaş Yönetim Sistemleri Müdürü Başak Helen Taşkan, şirket içinde bir farkındalık çalışması başlattıklarını söyledi. Konuyla ilgili kısa eğitimler, posterler, broşürler aracılığıyla tüm çalışanlara ulaşarak toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını aynı şekilde algılamalarını sağlamaya çalıştıklarını belirten Taşkan, şiddete uğrayan kişilere kim olduklarından bağımsız olarak kurumsal politikaları çerçevesinde her türlü desteği verme taahhüdü oluşturduklarını söyledi. Havaş Antalya İstasyon Müdürü Aylin Tavan “Projenin içine girince başarı hikayesi olarak düşündüğüm mücadelelerimin aslında birer şiddet hikayesi olduğunun farkına vardım. Fırsat eşitliği olduğu sürece mücadele gereği ve şiddet hikayeleri de azalacaktır” dedi.